Evlilik nedeniyle istifa eden çalışanın kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı sorusu, yeni evli ve işten ayrılmayı düşünenlerin sıklıkla sorduğu bir sorudur.

Sayılı İş Kanunu Bugün 4857 sayılı Kanun, çalışanlar ile işverenler arasındaki iş ilişkilerini ve uyuşmazlıkları düzenlemektedir. Her ne kadar İş Kanunu 1475 sayılı kanun tekrarlandı, bazı maddeleri uygulanmaya devam ediyor. 14 Sayılı İş Kanununun 14. Maddesi 1475, ağır ücret almanın şartlarını düzenliyor. Bu şartlardan biri de kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılmasıdır.

Evlilik nedeniyle işten ayrılırken kıdem tazminatı koşullarını düzenleyen kanun hükmüne göre:

"...kadının, evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde sözleşmeli işini kendi isteğiyle feshetmesi veya işçinin ölümü nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi halinde, işveren işçiye 30 gün tutarında kıdem tazminatı ödeyecektir. 'Çalışanın çalışmaya başladığı tarihten itibaren her tam hizmet yılı için ücret, bir yılı aşan süreler için de aynı oranda ödenir."

Yani evlenen kadın çalışan, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evliliğini tevsik eden bir belge ile işverenine başvurursa ve kıdem tazminatı için yeterli hizmet süresine sahipse, işveren kıdem tazminatı ödemekle yükümlüdür. Kadın çalışanın öncelikle evli olduğunu kanıtlayan bir belge ile işverene başvurması gerekmektedir. Daha sonra işveren kıdem tazminatını ödemekle yükümlü olacak.

Evlilik nedeniyle istifa eden kadın çalışan ciddi bir ücret almıyorsa öncelikle arabulucuya başvurmalı, anlaşma sağlanamıyorsa dava açmalıdır. Açılacak davada kıdem tazminatı hesaplanarak işçiye ödenecek. Evlilik nedeniyle istifa eden kadın çalışan, daha sonra başka bir işyerinde çalışmaya devam edebilir. Bu durum işverene kıdem tazminatı ödemekten kaçınma hakkı vermez.

Evlilik nedeniyle istifa eden kadın çalışanın işverene önceden bildirimde bulunma zorunluluğu yoktur. Dolayısıyla evlilikten itibaren bir yıl içinde bu nedenle istifasını işverene bildiren işçinin ihbar süresi içinde çalışması gerekmez.